Bir işin türlü durumlarını, bir bütünün parçalarını akılda yer edecek biçimde art arda sıralayıp söylemektir. Sayıp dökmeler aracılığıyla temel duygu ya da düşünce daha etkili biçimde söylenmiş olur. Sıralanan durum ya da nesneler, mutlaka bütünün parçalarını oluşturmalıdır: Örnek 1: İnsanları yaptıkları işler nedeniyle küçümsemeyin, onları yok saymayın. Çünkü onların da […]

1. Zarf-fiiller, fiillerin kök ya da gövdelerine getirilen “-a/ -e,  -arak/-erek, -ınca/-ince, -alı/-eli, -ıp/-ip,  -madan/-meden, -asıya/-esiye, -ken,  -dıkça/-dikçe, ir… mez/ -ır… maz, -dığında/-diğinde, -a… -a/-e… -e, -maksızın/-meksizin, -casına/-cesine” ekleriyle yapılır: bak-a bak-a,  gör-e gör-e, koş-arak, gülerek, yaz-ınca, gel-ince, duy-alı, bil-eli, alı-ıp, seç-ip, gül-üp, koş-up, duy-madan, iç-meden, tap-asıya, öl-esiye, düşer-ken, yaz-dıkça, bil-dikçe, […]

A) ÜNSÜZLER: Türkçe sözcüklerde iki ünlü yan yana bulunmadığından, ünlüyle biten bir sözcüğe ünlüyle başlayan bir ek getirildiğinde sözcükle ek arasına “y, ş, s, n” kaynaştırma ünsüzlerinden biri girer. mağaza – a mağaza – y – a   (durum ekinden önce)        anne – i anne – s – i     (iyelik ekinden […]

Sözcüklerin sonundaki ünsüzlerin bir sonraki sözcüğün başındaki ünlülere ulanarak (bağlanarak) okunmasıdır. Aşağıdaki dizelerde, altı çizili bölümlerde ulama vardır. Hep bülbül_öterdi bağımızda, bahçemizde Ilık bir sonbahar_akşamında yüreğim_aşkınla dolu Bir hayal_için sürdüm_atımı ufuklara Yok_artık yaralı kalbimde sevgiden_eser Kapından_ağır_ağır geçtim_ey güzel Not: Arasında noktalama işareti bulunan sözcüklerde ulama yoktur. Polis, arabaları durdurdu. Gençlik, […]

Süreksiz sert ünsüzlerden biriyle (p, ç, t, k) biten bir sözcükten sonra ünlüyle başlayan bir ek gelirse süreksiz sert ünsüzler yumuşayarak “b, c, d, g, ğ”ye dönüşür: hesap-ı hesabı;      uçak-a uçağa;      amaç-ım amacım;      dert-i derdi;  kalp-i kalbi;    ahenk-i ahengi;       ayak-ı ayağı kap>kabı, sarkaç>sarkacı, öğüt>öğüdü, soğuk>soğuğa, kulaç>kulacı, söğüt>söğüdün, ekmek>ekmeği, tabak>tabağını cevap>cevabın, […]

A) SERT ÜNSÜZ BENZEŞMESİ: Sert ünsüzlerden biriyle (f, s, t, k, ç, ş, h, p) biten bir sözcükten sonra yumuşak ünsüzle “c, d, g” başlayan bir ek gelirse ekin başındaki yumuşak ünsüzler “ç, t, k” şeklinde değişerek sertleşir: balık-cı balıkçı; kitap-cı kitapçı; sert-ce sertçe; sınıf-da sınıfta  uçak-dan uçaktan; yürümüş-dü yürümüştü; […]

Cümle Oluşturma Cümle, bir duygu ya da düşüncenin bir yargıya bağlanarak aktarıldığı söz ya da söz dizisidir. Cümlenin temel işlevi bir yargıyı bildirmesidir. Türkçede kurallı bir cümle Özne + Tümleç + Yüklem biçiminde sıralanır. Ancak bir cümlede tümlecin kullanılması zorunlu değildir. Tümleçlerin sıralanmasında ise zarf tümlecinin yüklemden önce kullanılması esastır. […]

Yardımcı Düşünce Ana düşünceyi tamamlayan ya da destekleyen düşüncelere “yardımcı düşünce” denir. Ana düşüncenin etkili ve inandırıcı olabilmesi için kullanılan tanımlamalar, verilen örnekler ve sayısal veriler, yapılan benzetmeler, karşılaştırmalar; birer yardımcı düşüncedir. Bir paragrafta aşağıdaki cümleler aracılığıyla yardımcı düşüncelere yer verilir. “Bu konuda … da söyleyebiliriz.” “Ayrıca …  faydası vardır.” […]

Paragrafta Konu Bütünlüğü Her paragraf sadece bir konuyu ele alır. Birden fazla konunun tek paragrafta toplandığı durumlar ise karşımıza soru olarak gelmektedir. Bu türdeki soruları çözerken paragrafın ilk cümlesindeki konuyu belirlemek gerekir. Paragraftaki ilk cümleyi izleyen cümleden başlayarak konunun hangi cümleden itibaren değiştiğini görmek gerekir. Paragrafta konu bütünlüğüne yönelik iki […]

Paragrafta Giriş Bölümü  Giriş cümlesinde paragrafta anlatılmak istenen, genel olarak belirtilir, yazarın konuya bakış açısı belirlenir. Giriş cümlesi; kısa, açık ve ilgi çekicidir. Giriş cümlesinde “böylece, bu nedenle, bundan dolayı, ancak, buna rağmen …” gibi kendisinden önce söylenmiş başka bir cümlenin varlığını gösterecek edat, bağlaç ve sözlere yer verilmez. Giriş […]

Betimleme Bir varlığın en belirgin özellikleriyle anlatılmasıdır. Betimlemede sıfatlar bolca kullanılır ve okuyucunun tanıtılan durum ya da nesneyi düşüncesinde canlandırması beklenir. Bu yönüyle betimlemeye “sözcüklerle resim yapma sanatı” da denir. Betimleme yapılırken tarafsız davranılabileceği gibi, nesnedeki özellikler yazara birtakım kişisel duygular da yükleyebilir. Bu yönüyle betimlemeyi olmak üzere ikiye ayırabiliriz. […]

Cümlede Açıklama Anlamı Açıklama, cümledeki bir nesnenin, düşüncenin ya da yargının çeşitli yönlerden tanıtılmasıdır. Bu tür cümleler genellikle sıralı yapıdadır ve önce yargı sonra da açıklamalar yer alır. Örneğin “Köy seyirlik oyunlarında her duygu vardır; üzüntüler, sevinçler, acılar, umutlar birlikte yer alır.” cümlesinde hangi duyguların ele alındığı cümlenin ikinci yargısında […]

Tanımlama Bir varlık ya da kavramı en belirgin, önemli ve diğerlerinden ayırıcı özellikleriyle tanıtmaktır. Kısaca “…nedir?” sorusuna cevap vermektir. İki tür tanımlama vardır: a) Nesnel tanımlama: Bir varlığın herkes için geçerli ve gerçek özelliklerinin ortaya konulmasıyla yapılır: Üçgen, uç uca gelmiş üç doğru parçasının oluşturduğu, üç tepe noktası ve üç […]

Cümlede Eleştiri Anlamı Eleştiri; bir durum, kavram ya da olayla ilgili olarak öne sürülen karşı düşünce ya da görüştür. Birey, kendine yönelik eleştiri yaparsa buna “öz eleştiri” adı verilir. Eleştiride kişisel bir değerlendirme ve yargılama söz konusudur. Örneğin “Ülkemizde tiyatro sanatının oldukça geliştiği söyleniyor fakat sanatçıların yaşadıkları sorunlar dile getirilmiyor.” […]

Cümlede Benzetme Benzetme, aralarında benzerlik ilgisi bulunan iki varlıktan zayıf olanın güçlüye benzetilme sanatıdır. Günlük hayatta da yaygın bir yer bulan bu sanat, cümlelerde “gibi, kadar, sanki” benzetme edatlarıyla kurulduğu gibi bu edatlar kullanılmadan da yer alabilir. Örneğin “Titiz bir sanatçı eserini oluştururken bir kuyumcu gibi davranır.” cümlesinde benzetme yapılmıştır: […]

Cümlede Neden–Sonuç İlişkisi   Bir eylemin neden yapıldığını eylemle birlikte anlatan cümlelerde bulunur. Bu tür cümleler birleşik ya da sıralı yapıdadır. Bu tür cümlelerde neden ve sonuç bildiren eylemlerin her ikisi de yapılmıştır, tamamlanmıştır. Atasözleri ve deyimlere şiirlerinde bolca yer verdiği için şiiri konuşma diline yakındır. Neden (gerekçe): “Atasözleri ve deyimlere […]

Cümlede Doğrudan ve Dolaylı Anlatım Doğrudan Anlatım: Cümledeki anlamın aracısız olarak aktarılmasıdır. Bu tür cümlelerde söz, hiçbir değişikliğe uğramadan, “…geleceksiniz, dedi.” biçiminde olduğu gibi, doğrudan aktarılır: Yaptığı açıklamada “Sanat ile iş arasında keskin zıtlıklar yoktur.” dedi. Sanatçı, para için üretiyorsa piyasa koşullarını bilmelidir, diyor. Dolaylı Anlatım: Sözün bazı değişikliklerle anlamı […]

Cümlede Mecaz Anlam Mecaz, bir sözün gerçek anlamı dışında başka bir anlamda kullanılmasıdır: Usta sanatçılar, donmuş zihinlere resimleriyle, şiirleriyle farklı dünyalar gösterir. “Donmak” eylemi, gerçekte, “soğuğun etkisiyle katı duruma gelmek, buz tutmak” anlamında kullanılır. Bu cümledeki “zihnin donması” sözü ile “zihnin buz tutması, katı duruma gelmesi” anlatılmamaktadır. Burada “donmak” sözcüğü, […]

Anlamca Ortak Cümleler Bir duygu ya da düşüncenin farklı sözcüklerle ifade edilmesidir. Bu tür cümleler ortak anlam taşıyan (eş anlamlı sözcükler ya da söz gruplarıyla kurulur. Örneğin “Kendine ayırdığı bütün zamanı kütüphanede geçirir.” cümlesini  “Boş vakitlerinde kütüphanede olur.” biçiminde söylemek mümkündür, çünkü her iki cümlede de anlam ortaklığı vardır. Anlam […]

Cümlede Anlam ve Anlatım Cümle, bir duygu ya da düşünceyi yargı yoluyla aktaran söz dizisidir. Cümledeki her sözcük ve sözcük grubu yargıya anlamsal değer kazandırır. Günlük yaşantımızda da bir eylemi, durumu aktarırken sözcüklerden yararlanırız ancak aktarma eylemini gerçekleştirirken cümlemizi anlamca zenginleştirmek de isteriz.  Böylece anlatımı tekdüzelikten kurtarır, okuyucunun ya da […]

KESME İŞARETİ: 1. Özel adlara getirilen iyelik, durum ve bildirme ekleri kesme işaretiyle ayrılır: Kurtuluş Savaşı’nı, Atatürk’üm, Türkiye’mizin, Fatih Sultan Mehmet’e, Yunus Emre’yi, Ziya Gökalp’tan, Refik Halit Karay’mış, Ahmet Cevat Emre’dir, Namık Kemal’se, Şinasi’yle, Alman’sınız, Kırgız’ım, Osmanlı Devleti’ndeki, Cebrail’den, Çanakkale Boğazı’nın, Samanyolu’nda, Sait Halim Paşa Yalısı’ndan, Resmî Gazete’de, Millî Eğitim […]

KÖŞELİ AYRAÇ:    [   ] 1. Ayraç içinde ayraç kullanılması gereken durumlarda yay ayraçtan önce köşeli ayraç kullanılır: Halikarnas Balıkçısı [Cevat Şakir Kabaağaçlı (1886-1973)] en güzel eserlerini Bodrum’da yazmıştır. 2. Metin aktarmalarında, çevirilerde, alıntılarda çalışmayı yapanın eklediği sözler için kullanılır: “Eldem, Osmanlıda en önemli fark[ın], mezar taşının şeklinde ortaya çık[tığını] söyledikten […]

YAY AYRAÇ İŞARETİ: 1. Cümledeki anlamı tamamlayan ve cümlenin dışında kalan ek bilgiler için kullanılır. Yay ayraç içinde bulunan ve yargı bildiren anlatımların sonuna uygun noktalama işareti konur: Anadolu kentlerini, köylerini (Köy sözünü de çekinerek yazıyorum.) gezsek bile görmek için değil, kendimizi göstermek için geziyoruz. (Nurullah Ataç) 2. Özel veya […]

TIRNAK İŞARETİ: 1. Başka bir kimseden veya yazıdan olduğu gibi aktarılan sözler tır­nak içine alınır: Ulu önderin “Ne mutlu Türk’üm diyene!” sözü her Türk’ü duygulandırır. 2. Tırnak içindeki alıntının sonunda bulunan işaret (nokta, soru işareti, ünlem işareti vb.) tırnak içinde kalır: “İzmir üzerine dünyada bir şehir daha yoktur!” diyorlar. (Yahya […]

EĞİK ÇİZGİ: 1. Dizeler yan yana yazıldığında aralarına konur: Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak / Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak / O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak / O benimdir, o benim milletimindir ancak. (Mehmet Akif Ersoy) 2. Adres yazarken apartman numarası ile daire numarası arasına ve […]

KISA ÇİZGİ: 1. Satıra sığmayan kelimeler bölünürken satır sonuna konur. 2. Cümle içinde ara sözleri veya ara cümleleri ayırmak için ara sözlerin veya ara cümlelerin başına ve sonuna konur, bitişik yazılır: Küçük bir sürü -dört inekle birkaç koyun- köye giren geniş yolun ağzında durmuştu. (Ömer Seyfettin) 3. Kelimelerin kökleri, gövdeleri […]

ÜNLEM İŞARETİ: 1. Sevinç, kıvanç, acı, korku, şaşma gibi duyguları anlatan cümle veya ibarele­rin sonuna konur: Hava ne kadar da sıcak! Aşk olsun! Ne kadar akıllı adamlar var! Vah vah! 2. Seslenme, hitap ve uyarı sözlerinden sonra konur: Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri! (Atatürk) 3. Alay, kinaye veya küçümseme anlamı […]

ÜÇ NOKTA: 1. Anlatım olarak tamamlanmamış, yüklemi söylenmemiş, cümlelerin sonuna konur: Bizler, hayatlarını sürdürmeye çalışan makineleriz diyordu fakat bu yaklaşım … 2. Herhangi bir nedenle söylenmek istenmeyen yer adı ve sözcüklerin yerine kullanılır: Akşama doğru B… Kentine varmıştık.    3. Alıntılarda başta, ortada ve sonda alınmayan kelime veya bölümle­rin yerine konur: […]

İKİ NOKTA: 1.Kendisiyle ilgili örnek verilecek, açıklama yapılacak cümlelerin sonuna konur: Millî Edebiyat akımının temsilcilerinden bir kısmını sıralayalım: Ömer Seyfettin, Halide Edip Adıvar, Ziya Gökalp, Mehmet Emin Yurdakul, Ali Canip Yöntem. Bu kararın istinat ettiği en kuvvetli muhakeme ve mantık şu idi: Esas, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet […]