Edatlar (İlgeçler)

EDATLAR (İLGEÇLER)

Sözcükler arasında anlam ilgileri kurma görevi taşırlar. Edatların tek başlarına anlamları yoktur, cümleye sadece anlam ilgileri kazandırırlar:

Gibi, kadar, için, ile, dolayı, üzere, ancak, acaba, adeta, belki, elbet, elbette, sanırım, kuşkusuz, meğer, evet, hayır, mutlaka, şüphesiz, bari, maalesef, aslında, doğrusu, değil, peki, pekâlâ, artık, bakalım, ille, göre, -den ötürü, -den beri, -e karşın, -e doğru, -den sonra, -den önce…

Edatların Temel Özellikleri:

1. Edatlar hiçbir varlığı ya da hareketi karşılamaz. Bu yönüyle yardımcı sözcük niteliğindedirler.

2. Edatlar, yapım eki almaya elverişli değillerdir.

3. Edatlar sonuna geldikleri sözcük ile diğer sözcükler arasında anlam ilgileri kurarlar.

Başlıca Edatlar ve Özellikleri:

“ile” edatı: İşin, hareketin kiminle yapıldığını ya da yapılacağını; işle ilgili araç, durum, birliktelik, neden bildirir:

Kapıyı anahtarla açtı.      Derenin taşmasıyla sokaklar sular altında kaldı.  

“gibi” edatı: Benzetme ilgisi kurarak bir sıfat grubu oluşturabilir; durum zarfı ve bir cümlenin yüklemi olabilir:

Bizi özlemeyecek gibisin. (Yüklem)     Bu gürültü dayanılacak gibi değil. (Yüklem)

Senden haber alınca çocuklar gibi sevindi. (Durum zarfı)            Bu şato gibi ev kimin? (Benzetme)

Senin gibi cimri birini görmedim. (Karşılaştırma)     

“gibi” edatı kullanıldığı cümleye “kuşku, tam değil ama tam olmaya yakın” anlamları da katabilir:

Bugün ağlamış gibisin. (Kuşku)                     Yemek pişti gibi. (Tam olmaya yakın)

“kadar” edatı: Sözcükler arasında benzetme ilgisi kurar:

Deniz gözlerin kadar masmavi.       

“kadar” edatı, kullanıldığı cümleye “dolayında, civarında” anlamı katar:

Sizi iki saat kadar bekledik. Şunlardan üç kilo kadar alayım. 

“kadar” edatı, cümlede “dek, değin” edatlarının anlamlarını karşılayacak biçimde de kullanılır:

  Yağmur sabaha kadar yağdı. Bu saate kadar eve gelmeliydi.

“-e karşı” edatı: “karşı sözcüğü bir isimden önce kullanılırsa sıfat, kimi cümlelerde isim olabilir. Zaman anlamlı sözcüklere getirildiğinde ise zarf görevini üstlenir:

Karşı kıyı, karşı taraf, karşı cadde (sıfat)

Karşıya öğleden sonra geçelim.    Karşı, buradan güzel görünüyor.   (isim)

Sabaha karşı bir fırtına koptu. (zarf)

Bu söze karşı ne diyeyim.  Büyüklerine karşı saygılı davranır. (edat)

“için” edatı: Cümlede neden-sonuç ilgisi kurar; cümleye “amacıyla, maksadıyla” anlamları katarak amaç-sonuç ilgisi kurar:

Geç kaldığı için otobüse yetişemedi.         Zor durumda kaldığım için seni aramıştım.   (Neden-sonuç ilgisi kurmuştur.)

Seni görmek için buralara geldim.        Arabasını yola çıkmak için temizliyor.     (Amaç-sonuç ilgisi kurmuştur.)

“için” edatı, “adına, uğruna, karşılık, bedel” anlamlarını da cümleye katabilir:

Atalarımız bu vatan için canlarını feda etmişler.    (adına, uğruna)

Bu kitap için çok para verdim. (karşılık, bedel)

“üzere” edatı: Kullanıldığı cümleye “amacıyla, şartıyla, tam olmaya yakın” anlamları katar:

Tatile gitmek üzere hazırlanıyorlar. (amaç)  Kitabı yarın getirmek üzere alabildim. (şart)

Yağmur dinmek üzeredir. (Tam olmaya yakın)

“ancak” edatı: Cümleye “sadece, bir tek” anlam ilgisi katar:

Böyle güzel yemekleri ancak sen yapabilirsin.     Bu çeviriyi ancak sen yapabilirsin.

Edatlarla İlgili Genel Değerlendirme:

İstanbul’a kadar yalnız onu görmeye geldim. (Sadece = Edat)

İstanbul’a kadar geldim; yalnız sen görüşmek istemedin. (Ama, fakat = Bağlaç)

İstanbul’a kadar yalnız geldim. (Nasıl geldim? Yalnız = Zarf)

İstanbul’a yalnız bir hayat sürmeye geldim. (Nasıl hayat? Yalnız = Sıfat)

Tatile tek onunla giderim. (Sadece = Edat)

Tek kişilik odada kalmak istediğini söyledi. (Sıfat)

Gece vakti sokağa tek çıkmaktan korkmuyordu. (Fiilimsiyi niteleyen zarf)

Bir saatte iki kilometre yol alamadık. (Sıfat)

Yaptıklarını bir bir söyledi. (Nasıl söyledi? Bir bir = zarf)

Senin için fesat! (İsim)

İçinden bir şeyler geçiriyordu. (İsim)

İçin için kan ağlıyorum. (Nasıl ağlıyorum? İçin için = Zarf)

Senin için bu dünyanın ipini çekerim. (Edat)

Müzik ile edebiyat onun vazgeçilmezleriydi. (müzik ve edebiyat = Bağlaç)

Müzik ile ruhunu dinlendirebiliyordu. (Edat)

edebiyatvadisi

4 thoughts on “Edatlar (İlgeçler)

  1. Ben 9/B sınıfından bir öğrenciniz.Gerçekten çok faydalı olmuş hocam.Sınıfta da okumuştuk zaten.Kolay gelsin!Gerçekten çok iyi bir öğretmensiniz 👏🏻

  2. Hocam “daha” ifadesi bağlaç veya edat olarak sayılabilir mi?

    1. “daha” sözcüğü temelde zarf görevinde kullanılır:
      a) Henüz anlamında, zarf: Bu konuyu daha görüşmedik.
      b) Bunların dışında anlamında, zarf: Bu konuda daha neler yapabiliriz?
      c) Var olana ek olarak anlamında, zarf: Projenizde kullandığınız kaynakların dışında daha hangi kaynakları inceleyebilirsiniz?
      d) En, çok anlamında zarf: Bu kitaptan daha iyisini göremedim.

Comments are closed.

Next Post

Ünlemler

Pts Tem 8 , 2019
ÜNLEMLER Sevinç, korku, nefret, acıma, şaşırma, üzüntü gibi duyguları anlatmaya yarayan sözcüklerdir. Ünlemler cümlede bir öge görevi almazlar, cümleyi sadece duygu yönünden güçlendirirler: a, aaa: Çağırma, beğenme, emir, istek   abo, abov: Çağırma, beğenme’; aferin ‘takdir etme   ah: Üzüntü, acıma aha; İşte     aman: kızgınlık, üzüntü       ay: Çağırma, ürkme      ayol: Hey, hay, […]

You May Like