Thomas More (1478-1535)
İngiliz yazar, devlet adamı ve hukukçudur.
1490-1492 yılları arasında Canterbury Başpiskoposu John Morton’nun hizmetine girdi ve burada eğitimine başladı. Bu dönemde Rönesans’tan da etkilenmeye başladı. Eğitimini tamamladıktan sonra Başpiskopos Morton’un sayesinde Oxford Üniversitesi’ne girmeye hak kazanan Thomas More, burada geçirdiği 2 yılda yazılar yazmaya başladı. Antik Yunan ve Latin edebiyatına ilgisi de bu dönemde başladı. Ancak bu 2 yılın ardından babasının ısrarıyla Oxford’u bırakıp Londra’ya geri döndü ve 1496 yılında hukuk öğrenimi görmeye başladı. 21 yaşında geldiğinde bir avukat olarak Londra Barosu’na kaydoldu.
Hukuk öğrenimi gördüğü yıllarda manastır yaşamı yaşamaktaydı ve bir rahip olmak isteğiyle yanıp tutuşmaktaydı. 1501-1504 yılları arasında keşiş olmak amacıyla bir manastıra çekilen More, 1504’te Avam Kamarası seçimlerine katılmaya karar verdi. Parlamentoya seçilince manastır hayatına son veren More, ertesi sene Jane Colt ile evlendi.
1499’da Hollandalı yazar Erasmus ile tanıştı aralarında sıkı bir dostluk başladı. Öyle ki Erasmus, 1509’da basılan Deliliğe Övgü adlı eserini Thomas More’a adadı.
Hem avukatlık yapan hem de Parlamentoda yasama faaliyetlerine katılan More, kralların mutlak iktidarına şiddetle karşı çıkıyor ve bu düşüncesini etrafıyla paylaşıyordu. Bu yüzden zamanla Kral VII. Henry’nin öfkesini üzerine çekti. Kralın öfkesinden kurtulmak için seyahate çıkmak zorunda kalan More, VII. Henry’nin 1509’da ölmesi üzerine ülkesine geri döndü. Ertesi yıl yargıçlığa atanan More, hümanist tutumuyla halkın sevgisini kazanmaya başladı. Örneğin Chelsea’de bir huzurevi kuran More, 1517’ye ayaklanan yoksul halkı yatıştırarak isyanı önleyecek, isyanın elebaşlarını da idamdan kurtaracaktır.
More, üst düzey devlet görevlerine karşı isteksizdi ancak Kral VIII. Henry, 1517’de More’u hizmetine aldı ve özel danışmanı yaptı. Bu dönemde Kral tarafından Kutsal Roma-Cermen İmparatoru Şarlken’e elçi olarak gönderilen More, bu başarılı diplomatik görevinin ardından 1521’de şövalye unvanı kazandı. More, diplomatik görevinin ardından kraliyet hazinesinde görev yapmaya başladı. Kariyeri gittikçe parlayan More, kısa süre sonra Kralın sekreteri olarak da görev yapmaya başladı. Zamanla yetki ve görevleri arttı; resmî belgeleri yazmaya, yabancı elçileri karşılamaya, Kral VIII. Henry ile Lordlar Kamarası başkanı Kardinal Thomas Wolsey arasında iletişimi sağlayan birincil kişi hâline gelmeye başladı.
Thomas More, 1523 yılındaki seçimlerde şövalye unvanıyla Middlesex kentinden Lordlar Kamarası’na seçildi. 2 yıl sonra mevcut Meclis Başkanı Thomas Wolsey’in istifası üzerine Avam Kamarası Başkanı seçildi. Aynı yıl Lancaster Düklüğü’nün şansölyesi oldu ve Britanya’nın kuzey topraklarında geniş yetkiler elde etti.
O dönemde Kral VIII. Henry, mevcut eşi Catherine d’Aragon’dan boşanıp Anne Boleyn ile evlenmek istedi. Bu evlilikle ilgili kendisine yeterince yardım edemeyen mevcut başkan Thomas Wolsey’i istifaya zorladıktan sonra yerine Thomas More’u Lordlar Kamarası Başkanı ilân etti. Başlarda Kralın düşüncelerini paylaşan More, zamanla Kralın Protestanlığa olan artan ilgisi ve kiliseye olan negatif düşüncelerinden rahatsız oldu.
Catherine d’Aragon’dan boşanmak isteyen Kral’a özellikle Papalık karşı çıkıyordu. Papalık’a karşı Thomas More’u ve Lordlar Kamarası’nı kendi safına çekmek isteyen Kral, 1532’de Act of Supremacy adlı yasayı çıkarttı. Bu yasaya göre Kral, kendisini İngiltere Kilisesi’nin başı ilân ediyordu ve ülkesini Katolik dünyadan kopartarak Anglikan mezhebini kuruyordu.
Thomas More ise kişisel olarak Protestanlığı doğru bulmuyor; Katolikliği benimsiyordu. Bu dönemde Protestanlığı eleştiren kitaplarıyla Kral ile olan ilişkisini gerdi. Böylece 1531’de Kral’a bağlılık yemini etmeyi reddetti. Ancak kısa süre sonra hem Katolikliğe bağlı olduğu için hem de Kral’la çatışmak istemediği için sağlık problemlerini bahane eden More, 1532’de istifa etti.
İstifasına rağmen Kral, More’un peşini bırakmadı. Önceli mallarına en konulan, ardından göstermelik nedenlerle sorgulanan More, 1533’te Anne Boleyn’in İngiltere Kraliçesi olarak ilan edildiği taç giydirme törenine katılmayı reddedince şimşekleri üzerine çekti. Yalan davalar ve dedikodular başladı. Parlamentonun Anne Boleyn’i İngiltere’nin kraliçesi olarak ilân edebileceğini kabul etmesine rağmen, bağlılık yemini etmeyi reddetti. Zira bu durum Papa’ya karşı bir davranış olacaktı.
Kralı kilisenin başı olarak görmemeyi sürdüren Thomas More, Mart 1534’te Act of Supremacy‘yi kabul ettiğine dair yemin etmeye zorlandı. Bu yasaya direnmesi üzerine tutuklandı ve Londra Kalesi’ne hapsedildi. Aynı yıl yargılanmaya başlanan More, başlarda sessiz kalmak istedi. Ancak hakkında vatan hainliğine varan asılsız iddialar öne sürülmesi üzerine konuşmaya başladı.
Konuştuğunda Act of Supremacy‘nin Tanrı’nın yasalarına aykırı olduğu ve parlamentonun kimseyi Kilise’nin başı olarak ilân edemeyeceğini söyledi. Bu sözleri üzerine ölüm cezasına çarptırılan More, 6 Temmuz 1535’te idam edildi. Ölümünden 400 yıl sonra, 1935’de Papa XI. Pius tarafından aziz ilan edildi.
Thomes More’un Başlıca Eserleri:
Kral III Richard’ın Tarihi
Ütopya
Tyndals’ın Yanıtlarına Tekzip
Savunma
Fatih