Redif ve Kafiye (Uyak):
Şiirde müzikal ritmi yakalamanın yollarından biri de dize sonlarında ortak seslere yer vermektir. Redif ve kafiye olarak sınıflandırılan bu ses benzerlikleri aracılığıyla şiirin hem estetik değer kazanması sağlanır hem de şiire müzikal değer yüklenir.
Şiirdeki dizelerin sonlarında oluşturulan ses benzerlikleri iki ana bölüme ayrılır:
a) Redif b) Kafiye (Uyak)
1. Redif: Dize sonlarındaki ortak görev ya da ortak anlam taşıyan ses, ses birliği ve sözcüklerin benzerliğidir:
Örneğin
Yollarda kalan gözlerimin nurunu yordum
Kimdir o, nasıldır diye rüzgârlara sordum
Dizelerinin sonlarına “yordum” ve “sordum” sözcükleri getirilerek müzikal bir uyum sağlanmıştır. Bu sözcüklerin “yor-du-m” ve “sor-du-m” biçimlerinde görülen geçmiş zaman eki ile birinci tekil kişi ekleri alarak yapılandığı görülmektedir. Ortak görev taşıyan “du” ve “-m” ekleri, bu dizelerdeki rediflerdir.
Aşağıdaki örneklerde altı çizili sesler rediftir:
Yücede yaptım kal’ayı (kal’a= kale)
Yüzünden çektim belayı
( -y- kaynaştırma ünsüzü; -ı hâl (durum) eki) Bu sesler ortak görevde bulundukları için rediftir.
Ben çektiğim kimler çeker
Gözlerim kanlı yaş döker
(-er sesleri, geniş zaman eki oldukları için rediftir.)
Al yeşil bayrağı gelin mi sandın
Sefere gideni gelir mi sandın
(Dizelerin sonundaki “sandın” sözleri aynı anlamda kullanıldığı ve -mi (soru edatı) ortak görev taşıdığı için rediftir.)
Alişim yatar yol başında (baş – ı – n – da)
Benleri var sol kaşında (kaş – ı – n – da)
Dizelerdeki -ı- (iyelik eki), -n- (kaynaştırma ünsüzü), -da (hâl (durum) eki görevlerinde bulundukları için rediftir.)
Yaz görmemiş kışa benzer
Dert görmemiş başa benzer
(Bu dizlerde de “benzer” sözcükleri ortak anlam taşıdığı ve kış-a, baş-a sözlerindeki –a ünlüleri hâl (durum) eki görevinde bulundukları için rediftir.)
Vardım yârin yaylasına
Gezdiği yer çimen olmuş
Ben gideli devran dönmüş
Zaman başka zaman olmuş
(İkinci ve dördüncü dizelerdeki “olmuş” sözleri rediftir.)
Fatih’te yoksul bir gramofon çalıyor
Eski zamanlardan bir cuma çalıyor
Bu dizelerde de “çalıyor” sözcükleri rediftir.
2. Kafiye (Uyak): En az iki dize sonunda, anlamca farklı sesçe birbirine uyan iki sözcük arasındaki ses benzerliğidir:
Gök sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı…
Arkada zincirlenen yüksek Toros Dağları,
Bu dizelerdeki “sarı” ile “Dağları” sözcükleri arasında “-arı” sesleri ortaktır ve bu sesler anlamca ortak değildir. Bu nedenle “-arı” sesleri kafiyedir.
Kafiye (Uyak) Çeşitleri:
a) Yarım Kafiye: Tek ses ortaklığı taşıyan kafiyedir. Genellikle Halk şiirinde kullanılır:
Coştu deli gönül coştu
Sevda gelip senden aştı
Dizelerdeki “coştu” ve “aştı” sözcüklerinin her ikisi de görülen geçmiş zaman ekleri alarak “coş-tu” aş-tı” biçimlerinde çekimlenmiştir. Görülen geçmiş zaman ekleri ortak görev taşıdıkları için rediftir, coş- ve aş- sözlerindeki -ş- sesleri yarım kafiyedir.
Aşağıdaki örneklerde altı çizili sesler yarım kafiyedir:
Ela gözlü nazlı dilber
Hâlimden haberin var mı
Seni benden ayırdılar
Zulümden haberin var mı
(Dörtlüğün ikinci ve dördüncü dizelerindeki -den haberin var mı sözleri redif, -m sesi ise yarım kafiyedir. Aynı dörtlüğün birinci ve üçüncü dizelerinin sonlarındaki -r sesleri yarım kafiyedir.)
Bak şu kalbimin işine
Saldı sevdayı başıma
Gece gündüz aşk ateşine
Yanarım, kimseler bilmez
(Dörtlükteki -ine sesleri rediftir: -i, iyelik eki; -n, kaynaştırma harfi; -e, hâl eki. -ş sesi ise yarım kafiyedir.)
Her yaz şimâle doğru asırlarca bir koşu
Bağrımda bir akis gibi kalmış uğultulu
(Dizelerin sonundaki “-u” sesleri yarım kafiyedir.)
vazgeçtim toprak olmaktan,
vazgeçtim çiçek olmaktan
(Dizelerdeki “olmaktan” sözcükleri redif, “-k” sesleri ise yarım kafiyedir.)
Bir sarsıntı… Uyandım uzun süren uykudan;
Geçiyordu araba yola benzer bir sudan.
(Bu dizelerde “-dan” ekleri redif, “-u-” sesleri ise yarım kafiyedir.)
Yiğitliğim elden gitti yel gibi
Damağımda tadı kaldı bal gibi
Hoyrat eli değmiş gonca gül gibi
Bozulmuş bağlara döndün mü gönül
(Dörtlükteki “gibi” edatları redif, “-l-” sesleri yarım kafiyedir.)
Örnek Soru:
Benim bu gidişe aklım ermiyor
Fukara hâlini kimse sormuyor
Padişah sikkesi selam vermiyor
Kefensiz kalacak ölümüz bizim
Bu dörtlükle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? ( ÖSYM-2012)
A) Yarım kafiye kullanılmıştır. B) Duraklı 11’li hece ölçüsüyle yazılmıştır.
C) Soyutlamaya yer verilmiştir. D) Satirik nitelikler taşır.
E) Kafiye şeması “aaab” biçimindedir.
b) Tam Kafiye: İki ses ortaklığı taşıyan kafiyelerdir:
Yollarda kalan gözlerimin nurunu yordum
Kimdir o, nasıldır diye rüzgârlara sordum
(Bu dizelerdeki yor-dum ve sor-dum sözcükleri arasındaki -dum sesleri redif, -or sesleri ise ortak görev ya da anlam taşımadıkları için tam kafiyedir.)
Sen miydin o âfet ki dedim, bezm-i ezelde
Bir kanlı gül ağzında ve mey kâsesi elde
(Bu dizelerdeki ezel-de ve el-de sözcükleri arasındaki -de sesleri hâl eki görevinde bulundukları için redif; -el sesleri ise ortak görev ya da anlam taşımadıkları için kafiyedir.)
Aşağıdaki örneklerde altı çizili sesler tam kafiyedir:
Kendimi kaptırarak tekerleğin sesine
Uzanmış kalmışım yaylının şiltesine.
Ne hasta bekler sabahı
Ne taze ölüyü mezar
Ne de şeytan, bir günahı
Seni beklediğim kadar
Değişir rüzgârın yönü,
Solar ansızın yapraklar;
Şaşırır yolunu denizde gemi,
Boşuna bir liman arar.
Bu ıslıkla uzayan, dönen kıvrılan yollar,
Uykuya varmış gibi görünen yılan yollar
Elvan çiçeklerden takma başına
Kudret kalemini çekme kaşına
Beni unutursan doyma yaşına
Gez benim aşkımla yar melil melil
Arapça ve Farsça sözcüklerde kullanılan -â-, -î-, -û- sesleri “aa, ii, uu” biçiminde çift ses sayıldığı için tam kafiye değerindedir:
Ârızın arz et güle gül-şende zîbâlanmasın
Serve göster kaddini nâz ile ra’nâlanmasın
rîbâlanmasın: rîbâ-(la-n-ma-sın) ; ra’nâlanmasın: ra’nâ-(la-n-ma-sın) (-lanmasın) sesleri ortak görevde kullanıldıkları için rediftir. –â sesi, aa biçiminde çift ses taşıdığı için tam kafiyedir.
c) Zengin Kafiye: En az üç ses ortaklığından oluşan benzerliktir:
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
(Bu dizelerdeki sancak ve ocak sözcüklerindeki -cak sesleri ortak görev ya da anlam taşımadıkları için zengin kafiyedir.)
Aşağıdaki örneklerde altı çizili sesler zengin kafiyedir:
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl!
Kahraman ırkıma bir gül… Ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl;
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklâl.
Bedirlendin, doğdun yüce felekten
Cemâlin seçilmez hûri melekten
Meles gömleğini attın bilekten
Güneş gibi parlar kolun sevdiğim
İçinde uzun ünlü (â, î, û) barındıran seslerin ortaklığında uzun ünlüler çift ses değerinde oldukları için aşağıdaki örnekte zengin kafiye vardır:
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ?
Şühedâ fışkıracak, toprağı sıksan şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.
Bu ıslıkla uzayan, dönen kıvrılan yollar,
Uykuya varmış gibi görünen yılan yollar
d) Tunç Kafiye: Bir ya da birden fazla sözcüğün başka sözcüklerin içinde olduğu gibi yer almasıyla oluşan kafiye türüdür. Sözcüklerin ortak anlam taşıması ya da sözcüklerde ortak görev taşıyan eklerin bulunması gibi nitelikler aranmaz. Ayrıca bu kafiyede ortaklık taşıyan seslerin sayısında sınır yoktur:
Şişesi is bağlamış bir lambanın ışığı
Her yüzü çiziyordu bir hüzün kırışığı.
(İlk dizedeki “ışığı” sözcüğü “kırışığı” sözcüğünde bütün olarak yer aldığı için “ışığı” sözünde tunç kafiye vardır.)
Aşağıdaki örneklerde altı çizili sesler arasında tunç kafiye vardır:
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim; bendimi çiğner, aşarım;
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Bastığın yerleri “toprak!” diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı;
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.
Uykuya varmak için bu hazin günde, erken,
Kapanmayan gözlerim duvarlarda gezerken
Ruhumun senden, İlâhî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma’bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehadetleri dinin temeli
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli
e) Cinaslı Kafiye: Ses yönünden aynı fakat anlamca farklı söz ya da söz gruplarıyla yapılan kafiyedir. Ses ortaklığı sayısında sırı yoktur. Genellikle Halk şiirindeki mani türünde görülür:
Kuleden
Ses geliyor kuleden
O kaş, o göz değil mi
Beni sana kul eden
(Bu manideki “kuleden” sözü farklı anlamlar taşıyacak biçimde kullanılarak cinaslı kafiye oluşturulmuştur.)
Aşağıdaki altı çizili sözler arasında cinaslı kafiye vardır.
Yâr sana
Çağlar sular yâr sana
Madem Ferhat’ım dersin
Şu dağları yarsana
Sorsa yâr derdimi bilse hâlimi
Tenhâda çıkarsa yâr yüze beni
Bildirse cürmümü çekse bıçağın
Nesimi tek tutup yâr yüze beni
(“Yüz” sözcüğü ikinci dizede “yüze çıkmak” deyimini oluşturmuş, dördüncü dizede ise “yüzmek” eyleminde kullanılmıştır.)
Hey oynayan yavrular
Ağaçta kuş yavrular
Ellerin derdi biter
Benim derdim yavrular