Dinî-Tasavvufi Halk Edebiyatı (Tekke Edebiyatı) Nazım Türleri

DİNÎ-TASAVVUFİ HALK EDEBİYATI (TEKKE EDEBİYATI)

1. İLAHİ: Tasavvufi temalar işleyen ve Türk dinî mûsikîsinin makam ve usulleriyle bestelenerek dinî toplantılarda okunan şiirlere denir. Allah’ı övmek, ona yalvarmak amacıyla söylenen şiirlerdir. Özel bir ezgi ile okunur. İlahiler, Bektaşîlerde “nefes”, Alevîlerde “deme” (deyiş), diğer tarikatlarda da “cumhur” adıyla anılır.

Çoğunlukla hece ölçüsünün, yedili, sekizli kalıplarıyla düzenlenir. İlahilerin aruzla söylenenleri de vardır. Dörtlük sayısı, üç ile sekiz arasındadır. İstenirse dizeler arasında nakarata da yer verilebilir.

Hak şerleri hayr eyler,
Zannetme ki gayr eyler,
Arif onu seyr eyler,
Mevlâ görelim neyler,
Neylerse güzel eyler.
 
Dime şu niçün şöyle,
Yirincedür ol öyle,
Bak sonuna sabr eyle,
Mevlâ görelim neyler,
Neylerse güzel eyler.
Hiç kimseye hor bakma,
İncitme gönül yıkma,
Sen nefsüne yan çıkma,
Mevlâ görelim neyler,
Neylerse güzel eyler.  

Mümin işi reng olmaz,
Âkil huyu ceng olmaz,
Ârif dili teng olmaz
Mevlâ görelim neyler,
Neylerse güzel eyler.

Erzurumlu İbrahim Hakkı

2. NEFES (DEME): Bektaşilik tarikatına bağlı ozanların kullandıkları bir çeşit ilahidir. Nefes, Bektaşi tekkelerinin şiiridir. Ayinlerde, saz eşliğinde, kendine özgü bestesiyle okunur. Konusu genel olarak vahdet-i vücûd felsefesidir. Dolayısıyla ozan, ilâhi’de olduğu gibi Allah sevgisini, bu yolda çektiği acıları, Allah’a ulaşma yollarını, mürşidine duyduğu hayranlığı dile getirir.

Hece ölçüsünün 7’li, 8’li ve 11’li kalıplarıyla söylenir. Aruzla yazılanlar varsa da azdır. Dörtlük sayısı 3 ile 7 arasındadır.

Şu yalan dünyaya geldim geleli,
Şu gönlümün gamı gitmez dahi ne,
Sevgili canandan ayrı düşeli,
Şu çeşmimin yaşı dinmez dahi ne.

Neylersin sen anın çırağın Yâkub,
Olurun olmazın kahrını çeküb,
Dört yanımız aldı engeli rakib,
Va’desi yetesi olmaz dahi ne.
Gel elediğim yerde gelir isterin,
Dur dediğim yerde durur isterin,
Bir hâlimden bilir dilber isterin,
Gönül sahibisin bulmaz dahi ne.  

Pir Sultan Abdal der girdik bir yola,
Dost odur ki dostun yolunda ola,
Tedbirin üstüne takdir havale,
Kulun kendi dediği olmaz dahi ne.

3. DEVRİYYE: İnsanın bu dünyadaki hayatının başlangıcı ile bu dünyadan dönüşünü, ulaşmak istediği yeri anlatan şiirlerdir. Hece ölçüsüyle ve dörtlükler hâlinde yazılır. Dörtlük sayısında sınırlama yoktur.

Tasavvuf anlayışına göre Vücud-ı Mutlak’tan kopup dünyaya düşe Allah nuru, topraktan madene, madenden bitkiye, bitkiden hayvana, hayvandan insana ve insandan İnsan-ı Kâmile’ yükselerek tekrar aslına döner. Edebiyatta bu olaya devir, bu olayı anlatan şiirlere de Devriye adı verilir.

Evvel eşikte koydum başımı
Aldılar içeri, döktüm yaşımı
Erenler yolunda gör savaşımı
Uryan, püryan olup meydana geldim
 
Ol demde uyandı bâtın çerağı
Rehberim boynuma bend etti bağı
Üçer adım ile attım ayağı
Kaç, kurban! Dediler inanageldim
Dört kapıya selam verip aldılar
Pîrim huzuruna yedip geldiler
El ele, el Hakk’a olsun! Dediler
Henüz masum olup cihana geldim  

Pirim kulağıma eyledi telkin
Şâh-ı vilayete olmuşum karîn
Mezhebim Cafer-i Sadık-el Metin
Hu, eyvallah! Deyip pîrâna geldim  

 4. ŞATHİYYE: Alaycı bir ifade ile yazılan, ilk bakışta akla ve mantığa aykırı gibi görünen aslında vahdet-i vücud felsefesi ile ilgili bir görüşü dile getiren şiirlerdir. Dörtlük ya da beyitler hâlinde hece ölçüsüyle yazılır.

Şathiyye’de bazı sözler anlamsız gibi görünür ancak bu anlamsız sözlerin altında derin anlamlar gizlidir.

Çıktım erik dalına anda yedim üzümü
Bostan ıssı kakıyıp der ne yersin kozumu  

Kerpiç koydum kazana poyraz ile kaynattım
Nedir diye sorana bandım verdim özünü
 
Bir serçenin kanadın kırk katıra yüklettim
Çift dahi çekemedi şöyle dahi kaldı kazını  
Bir sinek bir kartalı salladı vurdu yere
Yalan değil gerçektir ben de gördüm tozunu  

Bir küt ile güreştim elsiz ayağım aldı
Güreşip basamadım göyündürdü özümü  

Gözsüze fısıldadım sağır sözüm işitmiş
Dilsiz, çağırıp söyler dilimdeki sözümü

edebiyatvadisi

Next Post

Nokta

Pts Tem 8 , 2019
NOKTA: 1. Cümlenin sonuna konur. 2. Bazı kısaltmaların sonuna konur: Alb. (albay), Dr. (doktor), Yrd. Doç. (yardımcı doçent), Prof. (profesör), Cad. (cadde), s. (sayfa), sf. (sıfat), Alm. (Almanca), İng. (İngilizce) vb. 3. Sayılardan sonra sıra bildirmek için konur: 3. (üçüncü), 15. (on beşinci) vb. 4. Arka arkaya sıralandıkları için virgülle […]

You May Like