BENZETME (TEŞBİH): Aralarında benzerlik bulunan iki varlık ya da kavramdan zayıf olanı güçlü olana benzetme sanatıdır. Amaç, anlatıma güç ve güzellik kazandırmaktır.
Edebiyatımızda çok kullanılan bu sanat, asıl ve yardımcı olmak üzere 4 ögeden oluşur:
Asıl ögeler: Yardımcı ögeler:
a) Benzeyen (Nitelik yönünden zayıf olandır.) c) Benzetme yönü
b) Benzetilen (Nitelik yönünden güçlü olandır.) d) Benzetme edatı
Bir söz ya da şiirde bu dört ögenin birlikte kullanılmasıyla yapılan benzetme sanatına teşbih-i mufassal (ayrıntılı benzetme) denir:
Bir yılan gibi kıvrılan yollar
Benzetilen Benzetme edatı Benzetme yönü Benzeyen
Benzetmenin iki temel ögesiyle yapılan benzetmelere ise teşbih-i beliğ (güzel benzetme) adı verilir ve bu benzetme daha çok kabul görür ve beğenilir:
Uyku katillerin bile çeşmesi
Yorgan Allahsıza kadar sığınak
Örnekler:
Geniş,
siyah gölgesi hayatımı kaplayan
Tepemde kanat germiş bir kartaldır yalnızlık.
Erciş sapağında, Van Gölü mavi bir çarşaf gibi önüme serildi.
Beş
altı araba, gelin alayı gibi sıralandı.
Fırtınada bir deniz feneri kadar yalnızdım.
Biliyorum / Şiir bir pencere kuşudur.
İnsan
bir ormandır derdim sana hep.
Kükremiş sel gibiyim bendimi çiğner aşarım.
Bin
atlı akınlarda çocuklar gibi şendik.
Durmuş bir saat gibiydi durup geçmeyen zaman.
Şiir
bir cennet bahçesi / Girmeyene anlatılmaz.
Gördüm deniz dedikleri bin başlı ejderi.
Acep
beni anar m’ola / O kaşları keman şimdi.
Kul Mustafa karakolda gezerken /Gülle kurşun yağmur gibi yağarken.
Yıldız
gibi doğdukça güzel her akşam.
Gözleri çıkarılmış bir âmâ gibi evler.
Ben kendi varlığı içinde taşan / Uçsuz bucaksız bir denizim.